Otoimmün hepatit, vücudun kendi bağışıklık sisteminin karaciğere saldırarak iltihap oluşturması sonucu ortaya çıkan kronik bir karaciğer hastalığıdır. Bu hastalık tedavi edilmediğinde karaciğer yetmezliğine sebebiyet verebilir. Otoimmün hepatit, kuluçka süresi bilinmeyen bir hastalıktır ve erkeklere nazaran daha çok kadınlarda görülür. Genellikle 15-40 yaş arasındaki bireylerde sık rastlanır. Hepatit, sadece karaciğer iltihabı anlamına gelir ve her hepatit bir enfeksiyon hastalığı değildir. Otoimmün hepatitte, vücudun kendi içinde yaşadığı bir sorun olduğundan bulaşıcı değildir.

Otoimmün hepatitin iki ana türü vardır:

Otoimmün hepatitin genellikle belirgin bir belirtisi olmaz. Ancak zaman zaman aşağıdaki belirtiler görülebilir:

Otoimmün hepatit genellikle bağışıklık sistemini düzenlemeye yönelik ilaçlarla tedavi edilir. Bu ilaçların yan etkileri olabilse de, tedavi edilmediğinde hastalık ölümle sonuçlanabilir. Tedavinin ardından hastalığın tekrar etmemesi için koruyucu bir tedavi gerekli görülebilir ve hastalar ömür boyu ilaç kullanmaya devam edebilirler. Tedaviye rağmen hastalığın ilerleyip komplikasyonlu siroza dönüşmesi durumunda karaciğer nakli gerekli olabilir.

Otoimmün hepatit genetik ve çevresel faktörlerin kombinasyonu sonucu ortaya çıkabilir. Ailede otoimmün hastalık öyküsü olan bireylerde bu hastalığın görülme olasılığı daha yüksektir. Ayrıca, bazı viral enfeksiyonlar ve ilaçlar da otoimmün hepatiti tetikleyebilir.

Otoimmün hepatit teşhisi, kan testleri, karaciğer biyopsisi ve görüntüleme teknikleri ile konulur. Erken teşhis ve uygun tedavi, hastalığın kontrol altına alınmasında büyük önem taşır.

Hastalığın yönetiminde sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, düzenli tıbbi kontroller ve doktorun önerilerine harfiyen uymak büyük önem taşır. Alkol ve zararlı maddelerden uzak durmak, dengeli beslenme ve düzenli egzersiz, karaciğer sağlığını korumak için kritik öneme sahiptir.